30 Ocak 2011 Pazar

ASKERİ UYKUSUZLUK

Askeri uykusuzluk, uyumamak değildir. Derin uykuya hiç bir zaman geçemeden uyandırılmaktır. Yüzlerce kez aralıksız tekrarlandığında insanın beyni yırtılır ve gözleri yuvalarından düşer. Belleği sarsan ilk depremdir. İkincisi, kişinin, emirle çalışan bir makineye dönüşmesi sonucu karar verme düzeneğinin devre dışı kalmasıdır. Uyuduğunu sanan beyin rüya görmeye devam eder ve on dokuz saat uyanık geçen askeri bir gün içinde onlarca kez ani hatırlama krizleri geçirilir. Ani hatırlama krizleri, üç yüz dördüncü kez yıkandığınız bir lavabonun üzerindeki aynaya baktığınız anda altı yaşında yediğiniz bir tokadın acısını hissetmenizdir. Hiç bir zaman düşünmediğiniz, hiç bir zaman hatırlamadığınız her şeyi, o an ve yerdeymiş gibi, bir rüyadaymış gibi yeniden yaşamanızdır. Bu krizler sırasında, sabahında eve nasıl döndüklerini bilmeyenlerin arasında sarhoş gecelerinde ne yaptıklarını hatırlayanlar bile vardır. Askerliğin hafıza açıcı tarafı sağlıklı bir etki değildir. Kriz bittiğinde gerçeğe dönmek insanı mahveder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder